Glokom

“Göz Tansiyonu” veya halk arasında “Karasu Hastalığı” olarak adlandırılan glokom, göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşan göz siniri harabiyeti şeklinde tanımlanır. Sık gözlenen, erken tanınıp tedavi edilmediği durumda kalıcı görme kaybına yol açan bir göz hastalığıdır.

Normal şartlarda gözümüzün içerisinde “Aköz sıvı” diye de bilinen bir sıvı vardır ve bu göz içi sıvısı eş zamanlı olarak bazı yollarla (trabeküler ağ) gözü terk eder. Göz tansiyonu hastalığında, göz içi sıvısının dışa akım yolunda çıplak gözle görülmeyecek boyutta bir tıkanıklık oluşur ve bunun sonucunda artan bu göz içi sıvısı, göz içi basıncının artmasına neden olur. Artan göz içi basıncı da optik sinir olarak da bilinen görme sinirine bası yoluyla zarar vererek, sinirin geriye dönüşümsüz harabiyetine neden olur.

Göz Tansiyonu Kimlerde Sık Görülür? Kimler Risk Altındadır?

  • İleri yaş
  • Ailede göz tansiyonu hastalığı (Genetik yatkınlık)
  • Sigara kullanımı
  • Şeker hastalığı
  • Miyopi (uzağı net görememe) kırma kusuru
  • Uzun dönem kortizon tedavisi alma
  • Göz yaralanması geçirme

Bu unsurlar göz tansiyonu görülme sıklığını artırdığı için, risk altında bulunan kişilerin göz muayenelerini erken yaptırmaları ve takiplerinde mutlaka göz içi basınçlarını ölçtürmeleri gerekir.

Göz Tansiyonu Tamamen İyileşir mi?

Ne yazık ki glokom hastalığı tanısı konulduktan sonra oluşan hasarlar geri döndürülemez. Bunun nedeni vücudumuzda en gelişmiş doku olan sinir dokusunun kendi kendini yenileme kabiliyetinin olmamasıdır. Ancak tedavinin amacı; mevcut hasarın üzerine ek hasar gelişiminin ve görme kaybının daha da artmasını engellemektir.

Eğer glokom hastalığı tanısını aldıysanız, hastalığınızın tedavisi ve doktorunuzun öngöreceği belirli aralıklar ile takibi hayatınızın geri kalan bölümünde de sürekli olarak devam edecektir. Bu nedenle göz doktorunuzun size önerdiği izleme programına düzenli olarak uymanız ve önerilen tedaviyi dikkatle uygulamanız çok önemlidir.

Glokom göz içi basıncını düşüren göz damlaları ile tedavi edilmektedir. Cerrahi seçenek veya lazer girişimi de göz içi basıncını düşürmek için başvurulan bir diğer seçenektir. Bazı hastalarda birden fazla cerrahi girişim de gerekebilir.

Sıklık doktorunuz tarafından önerildiği şekilde uygulanacaktır ancak burada önemli olan göz damlasının her gün kullanılması zorunluluğudur. Doktorunuz tarafından önerilen değişik etken maddelerdeki ilaç tedavisi kapsamında, göz damlasını ya da damlalarını günde bir veya birkaç kez düzenli aralıklarla damlatmalısınız. Damlaların belirlenmiş saatlerde damlatılması; tedavinin etkinliğini arttıracak, daha etkili bir göz içi basınç düşüşü sağlayacaktır.

En önemli konu göz damlanızı doktorunuzun önerdiği saatte kullanmanızdır. Böylece göz damlanızın saatini daha kolay hatırlamış olup aynı zamanda da daha etkin bir göz içi basınç düşüşü sağlamış olursunuz ki bu durum hastalığın kötüye gidişini engeller. Göz tansiyonunu düşürmek için kullanılan göz damlaları belirli sistemik yan etkileri beraberinde getirir. Bu kapsamda günlük yaşantınızı etkileyen solunumda sıkışma, kalp atışında düzensizlik gibi herhangi bir yan etki fark ederseniz vakit kaybetmeden göz doktorunuz ile görüşün. Doktorunuz bir başka alternatif için sizi yönlendirecektir. Doktorunuz tarafından belirlenen kontrol muayenelerine gitmeyi ihmal etmeyin! Hastalığınız ancak doktorunuzun düzenli kontrolü ile tedavi edilebilir.

1
Şimdi iletişime geç

Bize Ulaşın

2
Hizmet talep formu

Talep Formu

Ayrıntılı bilgi için
bize ulaşabilirsiniz.

Randevu, hizmetlerimiz, talep ve diğer sorularınız için…